Pandemi ve Gerçekler

Pandemi ve gerçekler.
İnsan hayatı boyunca anlamlı bir yaşam sürmek ve iyi yaşamayı, hem ruhsal hem bedensel anlamda iyi olmayı seçmeye çalışarak hayatını sürdürmüştür. Bu bizi diğer canlılardan ayırt eden düşünme kabiliyetimizin bir getirisi olarak, yapımızda var olan karşı koyulamaz bir duygudur.

Yaşadığımız toplum ve teknoloji çağı bizi kontrolsüzce öylesine hızlandırılmış bir geleceğe hazırlıyor ki, insan bazı gerçeklikleri görmekte zorlanıyor. Düşünmenin ürünü olan bilim ve teknoloji, bir yandan insana fayda sağlayacak şeylere hizmet ederken, bir yandan da para kazanma döngüsüyle bizi tüketmeye yönlendirmek gibi, kapitalist bir düzene hizmet eder hale geldi.

Pandemi özelinde olmasa da, insan içinde bulunduğu girdabın gerçekleriyle yüzleşmek için, çoğu zaman sadece yavaşlamaya ihtiyaç duymaktadır. Bazı durumlar kontrolümüzden çıktığı ve bizi otomatik bir şekilde, oluşan düzene karşı çıkmamaya yönlendirdiği için, insan düşünme kabiliyetini bir süreliğine kullanamaz hale geldi. Bizi doğal olarak yavaşlatan, sağlık ve doğal afetler dışında hoş olmayan bazı durumlardan (kaza, ölüm, işsizlik,) başka şeyler olmadığını biliyoruz. Doğal afetler, uzun sürdüğü düşünülse de, etkisini çabuk kaybeden durumlarla karşı karşıya bıraktığı için, bulunduğumuz salgın dönemi bizi, inanılmaz bir sürece hazırladı.

Birçoğumuz bu durumda evinde kaygısız bir hayat yaşarken bazı insanlarda düşünerek hayatın gerçekliğini sorgulamakla meşgul. Doğru düşünme kabiliyetine katkı sağlayan faaliyetler içinde olan insanlar, genellikle kendisine iyi gelecek, bedensel ve ruhsal anlamda, iyi yaşayabileceği ortamları, kendine hazırlamaya, daha cesaretli ve girişken olduklarını gösterdiler. Gösteremeyenler de en azından bu şekilde düşünmenin verdiği içsel huzuru yaşıyorlar ve bir gün o adımları atacaklar.

Teknoloji, bilim, kültür ve sanat insanın hayatında düşünme faaliyetinin bir ürünü olarak öne çıksa da, gerçeklikten uzaklaştırmak ve bizi yaşadığımız düzen içerisinden, çok kopmadan, sorgulamayan insan olmaya hazırlayan bir düzene doğru götürmekte. Sorgulayan ve kim olduğunun farkında olmak isteyen insanın bu serüvende, yolu çok farklı yerlerle kesişmekte. Hayatı sorgulamadan yaşamak, asla hiçbirimiz için fayda sağlayacak bir durum olmamakla birlikte, doğru sorgulamalar, hayatımız ve yaşadığımız dünya için çok fazla fayda sağlayacak bir eylemdir.

Bilim ve teknoloji, belki de kimilerinin söylediği gibi, bizi fişlemeye çalışan kapitalist düzenin, bize baş kaldırmadan razı olmaya zorlamak için ürettiği, yapay bir virüs ile karşı karşıya getirmiş bile olabilir. Kim bundan emin olabilir? Bizi sosyal medya ve diğer araçlarla, sorgulama ve düşünme kabiliyetimizi en aza indirgemek için, trendler, komik videolar, ya da fenomenler aracılığıyla milyonlar izlenen, gülme ihtiyacımızı sürekli doyuran bir yapıya her gün maruz bırakmak gibi bir gerçeklikle karşı karşıya olmamızı sağlayan da bilim ve teknoloji değil mi?

Bu salgın döneminin bize getirdiği yavaşlama ve kendimize dönme yolculuğunu, kendimiz için en faydalı şekilde geçirmeye çalışmak için, yapmamız gereken sadece düşünmek.

İnsana özgü bu kabiliyeti, bulunduğumuz çağ, sorgulamayan ve düşünmeyen insanlar yaratmaya yönlendirse de, biz buna DUR demeliyiz. Kendimizi azınlık olarak görmek yerine, etrafımızdaki her değiştirebildiğimiz insanın, bir insan olarak bu zincire dahil olmadığını görmeliyiz. Değişim önce kendinde, sonra en yakınlarından başlar ve kontrolden çıkana kadar bu şekilde ilerler. Kontrolden çıkması için daha büyük topluluklara erişmeli ve daha büyük faaliyetler sürdürmeliyiz. Sadece bir yakınınımız ile yetinmek yerine, bir kaç yakınımıza odaklanmak bile bir süre sonra, mecburen bir topluluk olmaya veya bir topluluğa dahil olmaya bizi zorlayacaktır.

Düşünme kabiliyetimizi kullanarak, geleceğimiz ve yaşadığımız dünya için, neler yapabileceğimize hızlıca odaklanmak yerine yavaş yavaş, sindire sindire harekete geçmek için bundan daha iyi bir zaman olamaz.

Dünyada büyük değişimler, doğal afetler, büyük salgınlar ve veya savaşlar sonrası olmuştur. Biz içsel dünyamıza dönerek, salgını içimizde bir savaş haline dönüştürüp, dünya ve kendimiz için büyük değişimlere giden adımları atabiliriz.

Kendinizi ve düşüncelerinizi küçümsemeyin, değişime öncü olun, harekete geçin, ve sadece düşünün……



Yorumlar kapatılmış.