Değişmeyen gerçekler

Gözlem yeteneğim geliştikçe kendime sorduğum sorular farklılaşmaya ve daha derin anlamlar aramaya başlar oldum. Bu durumdan arada rahatsız olsam da bazı zamanlar faydasını görüyorum.

Gözlem yapmaya en yakınlarımdan başlıyor, zamanla yavaş yavaş çemberi genişletiyorum. İnsan psikolojisi çok değişken ve insanlar zihinlerini meşgul eden geçmiş tecrübelerini hayatının her alanında ön planda tutuyor. Güvensizlik, kötü ticaret, başarısız sınavlar, ayrılık acısı v.b. durumlar. Evet bu bir bakıma doğru sayılabilir, doğru olmadığına çokça şahit olsam da bu durumu sorgularken çok düşünüyorum.

Örnekleyecek olursak, geçmiş tecrübeleriyle hatalı davranışlar yapan bazı insanlar, sırf kendi kararlarına saygı duyulmasını istedikleri için bu kararlarında ısrarcı olabiliyor. Başkasına zarar vermek uğruna davranışının temelinde yatan duygu ve istekleri göz ardı ederek etrafında zarar vermeyi ve bu zararları görmezden gelmeyi becerebiliyorlar. Burada bence bencillik yok. Tamamen çok farklı duygularla bunu yapıyorlar ama ben bunun tanısını bilmiyorum. Bilmediğim konuda ahkam kesmek istemiyorum ama bu konuda söylemek istediğim farklı şeyler var.

Algım, etrafımdaki onca olumsuz durum karşısında hazır ol da beklerken, hissettiğim duygular karşısında düşüncelerimi tam anlamıyla analiz ederek harekete geçmek üzere davranışa yöneliyor ve kendime soruyorum.. Ne gerek var?

İnsan değişmeyi ne kadar isterse o kadar değişebilir. Zihin geçmiş tecrübelerle dolu ve bu tecrübeler hepimizde oldukça fazla depolanmış durumda. Bunlarla yaşamayı seçmek, hayatının geri kalanını bu şekilde geçirmek isteyen insanın ben de oluşturduğu rahatsızlık hissi beni neden endişelendiriyor bilmiyorum ama bunu değiştirmeye çalışmak istiyorum.

Kendime soruyorum. Ne gerek var?

İnsanlar için çaba sarf etmek ve değişmelerine yardımcı olmak, görmediklerini görmelerini sağlamak, kendime istediğim gibi bir ortam hazırlamak için. Evet bunun farkındayım, değiştiremeyeceğim gerçekler karşısında direndiğimin farkındayım. Peki ya bunun yerine o insanları görmezden gelmek, sorunun temeline odaklanmak yerine sorun olan insanları hayatımdan birer birer çıkartmak daha doğru değil mi? Sanırım, kendimi sorunlu çevreme karşı fazla sorumlu hissediyor ve onları haddinden fazla ciddiye alıyorum..

Değişime direnen insanlara karşı, değişimin gerçek yüzünü göstermek istemiyor ve kendi gelişimime odaklanıyor etrafıma sadece gülüp geçiyorum.

Metrodaki yaşlı amca, sahilde müzik dinleyen arap genç, komşunun küçük oğlu, hepiniz sağlıcakla kalın. Sorunlu zihinlerinizde sorunlarınızla baş başa güzel bir gelecek diliyorum.

Değişimin öncüsü olmak adına, değişime direnenlere sevgilerimi sunuyorum. 🙂

Kalın sağlıcakla….



Yorumlar kapatılmış.